Giderek artan dünya nüfusunu beslemek,  sağlık hizmetlerine erişimin ve kalitesinin iyileştirilmesi, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini durdurmak için karbon emisyonlarının önemli ölçüde azaltılması gibi dünyanın en acil sorunlarını çözmek için günümüzün yenilikçi teknolojilerinin hızını ve dönüştürücü potansiyelini görmek çok heyecan verici. Önümüzdeki beş yıl, girişimciler, yatırım topluluğu ve dünyanın en büyük kurumsal Ar-Ge kuruluşları bu sorunlara dair çözümler geliştirmeye ve uygulamaya odaklanacakları için bu zorlukların üstesinden gelinmesi konusunda önemli gelişmeler göreceğiz.

COVID-19 salgını, dünyamızın insani ve ekonomik çalkantılara karşı ne kadar hassas olduğu konusunda bizlere zorlu bir ders sunarken, insan hayatına yönelik tehdidi asgari seviyede tutmak için-belki de tarihte ilk kez- küresel işbirliği ve veri şeffaflığı ihtiyacı en üst düzeylere geldi. Tarih bizim yargıçımız olacak, ancak ülkeler bazında gösterilen kahramanca kararlılığa ve dayanıklılığa rağmen, dünya genelinde düşük performans gösterdiğimiz aşikar. Bir yandan bu konuları gündemde tutmaya devam etmeli, bir yandan da bu sorunların çözümüne dair teknoloji ve inovasyon fırsatlarını desteklemeliyiz.

Robert Piconi, CEO of Energy Vault

1. Üretimin yapay zeka aracılığı ile optimizasyonu

Kağıt kalemle yapılan takipler, şans faktörü, bir sürü uluslararası seyahat ve karmaşık tedarik zincirleri günümüz statükosunun bir parçasıdır ve sonuçta büyük miktarda enerji, malzeme ve zaman kaybı ile karşı karşıya kalırız. Ürün tasarlayan ve üreten şirketler, üretim hatlarından tedarik zincirlerine kadar, ürün ve süreç verilerini toplamak, dönüştürmek ve kullanmak için bulut tabanlı teknolojilerini hızla benimseyeceklerdir. Her yerde bulunan veri akışı ve akıllı algoritmalar, 2025 yılına gelindiğinde üretim hatlarının sürekli olarak ürün kalitesini daha seviyelere doğru optimize etmesini sağlayacak ve imalattaki toplam atığı %50’ye kadar azaltacaktır. Sonuç olarak, hem cüzdanlarımıza hem de çevreye daha düşük maliyetle gelen; daha hızlı üretilen yüksek kaliteli ürünlerin keyfini çıkaracağız.

Anna-Katrina Shedletsky, CEO and Founder of Instrumental

2. Küresel ekonomiyi güçlendiren ve hayat kurtaran 5G

Bir gecede, Amazon ve Instacart gibi sağlayıcılar, ürünlerin günü birlik teslim edilmesi taleplerinde büyük bir artış yaşadılar – ancak bunun da sınırları vardı. Doğrudan otonom bot’lara bağlı 5G ağları kullanıldığımızda, ürünler birkaç saat içinde güvenli bir şekilde teslim ediliyor olacak.

Wifi, daha yüksek kapasite taleplerini karşılamada yetersiz kalmaktadır. Salgının getirdiği bu “eve sığınma” döneminde işletmeler ve eğitim sınıfları video konferans sistemine taşınırken düşük kaliteli network’ler yüzünden sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Düşük-gecikmeli 5G ağları, bu network güvenilirliği sorununu giderir ve hatta tele-sağlık, tele-ameliyat ve acil servis gibi daha yüksek kapasite gerektiren hizmetlere bile olanak verir. İşletmeler, akıllı fabrikalar, gerçek zamanlı takip, içerik yoğun & gerçek zamanlı bilgi işlem hizmetleri de dahil olmak üzere ekonomiyi hızlandıran faaliyetlerle yüksek mobilite maliyetini dengeleyebilir. 5G özel network’leri tüm bunları mümkün hale getirirken, mobil hizmetler ekonomisini de değiştirecektir.

Maha Achour, Founder and CEO of Metawave

3. Bilgi işlemde yeni dönem

2025’e kadar, kuantum hesaplama bebeklik döneminden çıkmış olacak ve ilk nesil ticari cihazlar anlamlı, gerçek-dünyaya dair problemleri çözebilecek hale geleceklerdir. Bu yeni bilgisayar türünün önemli bir uygulaması, ilaç geliştirmede yeni yollar açacak olan karmaşık kimyasal reaksiyonların simülasyonu olacaktır. Kuantum kimyası hesaplamaları, arzu edilen özelliklere sahip yeni malzemelerin tasarımına da yardımcı olacaktır, örneğin otomotiv endüstrisi için emisyonları azaltan ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yardımcı olan katalizörler gibi. Şu anda, ilaçların ve performans malzemelerinin geliştirilmesi büyük ölçüde deneme-yanılma yöntemine dayanmaktadır, ki bu da zaman alan, pahalı ve kendisini tekrar eden bir süreçtir.  Kuantum bilgisayarların bunu değiştirmesiyle ürün geliştirme döngülerini önemli ölçüde kısaltacak ve Ar-Ge maliyetlerini azaltacaktır.

Thomas Monz, Co-Founder and CEO of Alpine Quantum Technologies

4. Robotik perakende

Tarihsel olarak, robotik pek çok endüstriye dokunmuşken, gıda perakendeciliği gibi bazı sektörler bundan tam olarak payını alamamıştır. Diğer yandan, “Mikro ikmal” adı verilen yeni bir robotik sayesinde gıda perakendeciliği artık değişime adım atmaya başladı. ‘Hiper yerel’ seviyede aşağı akışta robotik kullanımı (tedarik zincirindeki geleneksel yukarı akış uygulamasının aksine) bu 100 yaşındaki, 5 trilyon dolarlık sektörü yıkıma uğratacak ve tüm paydaşları önemli değişiklikler yaşayacaktır. Perakendeciler için verimlilik seviyesi artacak ve bu da online gıda alışverişinde olumlu ve cazip getirilerin önünü açacaktır. Bu teknoloji aynı zamanda gıdanın daha geniş erişimine ve tüketicilerin buna daha hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlar.

Jose Aguerrevere, Co-Founder, Chairman and CEO of Takeoff Technologies

5. Fiziksel ve sanal alanlar artık birbirinden net çizgilerle ayrılmıyor

Mevcut salgın bize teknolojinin sadece iş amaçlı iletişim kurmak için değil, aynı zamanda birbirimizle gerçek duygusal bağlantılar kurmak için de önemli olduğunu gösterdi. Önümüzdeki birkaç yıl içinde, insanları -fiziksel olarak ayrı olsalar bile- birbirlerine yakınlaştırmak için tasarlanmış yapay zeka teknolojisi ile bu ilerlemenin daha da hızlanacağını bekleyebiliriz. Fiziksel alan ve sanal alan artık birbirinden net çizgilerle ayrılmayacak. SXSW’dan Glastonbury Festivaline kadar küresel etkinliklerde basit canlı yayının ötesinde tamamen dijitalleştirilmiş alternatiflerin sunulduğunu göreceğiz. Ancak; bu hizmetleri sunmak o kadar da basit olmayacaktır, zira tüketiciler arasında güven yaratmak için veri gizliliğine öncelik verilmesi gerekecektir. COVID-19 salgınının başladığı ilk günlerde, video konferans şirketlerinin güvenilirliği konusundaki endişeler üzerine birçok haber gördük. Bu endişeler hala yerli yerinde duruyor, dijital bağlantı arttıkça markalar, kullanıcılarına en azından tam şeffaflık ve verileri üzerinde kontrol sağlamak zorundalar.

Tugce Bulut, CEO of Streetbees

Streetbees’in Mood of the World projesi dünyadaki çoğu ülkeden 50.000’den fazla kişinin duygularını anlık olarak makine öğrenimi yardımı ile ölçümlüyor. 

6. İnşaat sektörünün geleceği

İnşaatın geleceğinde, üretim süreçlerinin senkronize bir şekilde dizimi sayesinde evler, ofisler, fabrikalar ve diğer yapılar daha güvenli, daha hızlı ve daha uygun maliyetle inşa edilebilecektir. İnşaat sektöründe yapay zeka, görüntü yakalama ve nesnelerin interneti aracılığıyla zengin veri kümeleri yaratılabilmekte, bu sebeple bu vizyonun şimdiden hayat bulmaya başladığını söylemek mümkün. Endüstri süreçlerini derinlemesine anlamak için verileri kullanmak, sahadaki profesyonellerin gerçek zamanlı karar almada kendi içgüdülerine güvenme kabiliyetini geliştirerek, öğrenmeyi ve ilerlemeyi mümkün kılar.

Bu uygulanması kolay veriler, daha önce göremediğimiz noktalara ışık tutuyor ve liderlere öngürüler sağlayarak, projeleri günü birlik olarak değil proaktif olarak yönetmeleri için güçlendiriyor. Planlama ve uygulamadaki hassasiyet, çevrenin inşaat profesyonelleri kontrol etmesi yerine, onların çevreyi kontrol etmesini sağlar ve kontrol edilmesi, otomatikleştirilmesi ve öğretilmesi daha kolay tekrarlanabilir süreçler oluşturur. İnşaat sektörünün geleceği budur ve bu gelecek çoktan başladı bile.

Meirav Oren, CEO and Co-Founder of Versatile

7. Gizlilik herkesin doğuştan hakkıdır ve her zaman öncelikli olmalıdır

Son yıllarda düzenleyici mevzuatların giderek artmasına rağmen, gizlilik adlı buz dağının hala sadece suyun üzerindeki kısmını görmekteyiz. Bundan beş yıl sonra, gizlilik ve veri merkezli güvenlik emtia durumuna ulaşmış olacak ve tüketicilerin hassas veri varlıklarını koruma ve kontrol etme yeteneği bir istisnadan ziyade bir kural olarak görülecektir. Farkındalık ve anlayış gelişmeye devam ettikçe, gizliliği koruma ve geliştirme yeteneklerinin, yani gizlilik artırıcı teknolojilerin (PET) yaygınlığı da artacaktır. 2025 yılına gelindiğinde, bir teknoloji kategorisi olarak PET yaygınlaşacak, kurumsal gizlilik ve güvenlik stratejilerinin temel öğesi olacaktır. Dünya hala küresel bir gizlilik standardından yoksun olsa da, kuruluşlar güvenlik konusunda bölgesel düzenlemelere ve tüketici beklentilerine uyum sağlamak için gerekli esnekliği sağlayan veri merkezli bir yaklaşımı benimseyeceklerdir. Bu çabalar, bir kuruluş içindeki veri, gizlilik ve güvenlik çıkarlarını temsil eden çapraz fonksiyonel ekipler tarafından yürütülecektir.

Ellison Anne Williams, Founder and CEO of Enveil

8. Gelir farkını kapatmak

Yapay zekadaki gelişmeler, nihayet kitlelerin erişebileceği bir servet oluşumuna olanak sağlayacaktır. Finansal danışmanlar, küçük bir yumurtayı daha büyük bir yumurtaya dönüştürmek için her müşterisine özel stratejiler kullanarak müşterilerinin varlıklarını yönetmede kilit rol oynamışlardır. Bu danışmanlar pahalı oldukları için varlık yönetiminden yararlanmak, servetinizi korumak ve büyütmek için zaten zengin olmanız gerekmektedir. Sonuçta, tarihsel olarak, varlık yönetimi ona en çok ihtiyaç duyanlar tarafından erişilemez olmuştur.  Yapay zeka artık o kadar hızla gelişmektedir ki, finansal danışmanlar tarafından kullanılan stratejiler bu teknoloji yoluyla erişilebilir ve uygun fiyatlı hale gelecektir.  Nasıl ApplePay’i kullanmak için yakın alan iletişiminin nasıl çalıştığını bilmenize gerek yoksa, on milyonlarca insanın da paralarını çalıştırabilmek için modern portföy teorisini bilmesi gerekmeyecek.

Atish Davda, Co-Founder and CEO of Equityzen


To read the original version of the article, please visit World Economic Forum website:
https://www.weforum.org/agenda/2020/06/17-predictions-for-our-world-in-2025/