Bu yazıyı ortalama 4 dakikada okuyabilirsiniz.


ABD Hava Kuvvetleri, seçkin “Hayatta Kalma, Kaçınma, Direniş ve Kaçış “(SERE: Survival, Evasion, Resistance, Escape) programı aracılığıyla vahşi doğada hayatta kalma becerilerini öğretmenin, katılımcılarının yaşamları boyunca sürecek liderlik becerilerini geliştirmeye yardımcı olabileceğini belirtiyor.

Hepimiz birdenbire uzaktan çalışmaya, kişisel bağlantılardan yeni fiziksel ayrılık seviyelerine ve bir sonraki adımda ne olacağına dair belirsizliğe itildiğimiz için, bu hayatta kalma dersleri aslında önemlidir ve liderlere COVID-19 döneminde organizasyonlarını ve ekiplerini yönetme konusunda yardımcı paralellikler sunabilir.

Bu hayatta kalma öncelikleri; bizim ve ekiplerimizin yaşadığı duyguları isimlendirmemize yardımcı olurken, organizasyon ve ekiplerimizi sadece hayatta tutmakla kalmayıp, gelecekteki gelişimlerine yardımcı olur.

Hayatta Kalma Baskıları

Aşağıdakiler, dört hayatta kalma baskısı ve kriz döneminde liderler ve ekipleri için en alakalı ve yardımcı dört önceliktir:

  1. Korku / Endişe

    COVID-19 salgınının çalışma hayatınız ve çevrenize verdiği korku ve endişeyi bir düşünün. Mountain Shepherd Wilderness Survival School’un kurucu ortağı ve eski SERE eğitmeni Reggie Bennett, vahşi doğadaki “korku” kavramını bileşenlerine ayırıyor ve bunların tümü COVID-19 kriziyle net paralellik gösteriyor:

  • Karanlık Korkusu: Vahşi hayatta kalanlar, akşam karanlığının dehşetini nasıl yaşadıklarını anlatırlar. Paralel çalışma, bilmemenin karanlığıdır.
  • Alay Korkusu: Topluma döndükten sonra, ormanda kaybolan bazı hayatta kalanlar yargılanma veya eleştirilme konusunda önemli bir endişe duyduklarını anlatırlar: “Nasıl bu kadar hazırlıksız olabilidim?” Tüm bu belirsizlik içinde kimler liderliğimiz hakkında benzer düşüncelere ve korkulara sahip değil?
  • Acı Çekme ve Ölüm Korkusu: Markete yapılacak basit bir gezi bile virüsle potansiyel temasımızı sınırlamaya çalışırken endişeye neden olabilir. Bunlar, liderlerin ve ekiplerinin önemli bir zihinsel enerji harcayarak boğuştuğu gerçek korkulardır.
  1. Uyku

    COVID-19 salgını da dahil olmak üzere büyük bir krizle başa çıkmak, herhangi bir liderin düzenli, onarıcı uykudan zevk alma yeteneğini önemli ölçüde bozabilir ve bu da bizi daha da bitkin hale getirebilir. Ormanın derinliklerinde kaybolan ve neredeyse uyuyamayan bir yürüyüşçü gibi yönümüzü şaşırabilir, karar verme yeteneğimizi kaybedebilir ve problemli refleksler yaşayabiliriz. Her gece uykuyu en üst düzeye çıkarmak, bilişsel ve duygusal sağlığınız ve sosyal mesafeli bu günlerde takım ilişkisini ve bağlantısını sürdürme beceriniz için çok önemlidir.

  2. Can Sıkıntısı

    COVID-19’un yayılmasını önlemek için evlerimizde kısıtlı kalmak, günlerce yalnız başına ormanda mahsur kalmak gibi tekrarlayıcı ve sıkıcı olabilir. Ormanda yalnız yaşamayı deneyimleyenlerin çoğu, zamanın yavaşlamasını ve beraberinde gelen can sıkıntısını da anlatıyor. Normal bir iş gününün gelgiti olmadan, günlük aynılık monotonluğu, irade ve motivasyonu çabucak yok edebilir, kişisel bakımı ve esnekliği azaltabilir ve strese karşı daha da hassas hale getirerek çalışma ortamınızı kirletebilir.

  3. İzolasyon

    Sürekli büyüyen bir araştırma grubu, yalnızlığın insanları nasıl zayıflattığını, onları endişeli, duygusal olarak düzensiz, motivasyonsuz ve fiziksel olarak sağlıksız bıraktığını gösteriyor. Sosyal medya ve teknoloji destekli topluluk dünyasında bile, sosyolog ve psikolog Sherry Turkle’nin tanımladığı gibi “kendimizle birlikte yalnız” (alone together) hissedebiliyoruz. Doğası gereği sosyal yaratıklar olarak, zirveye yakın bir performans sergilemek için bir miktar topluluk temeline ve temasa ihtiyacımız var. Sanal “happy hours” etkinlikleri yararlı olabilir, ancak ne yazık ki bunun da sınırları vardır.

Hayatta Kalma Öncelikleri

Bu dört “vahşi doğada hayatta kalma” baskısını veya tetikleyicilerini sınıflandırmak ve adlandırmak çok önemlidir. Daha sonra bir sonraki adımda size yardımcı olur: dört temel hayatta kalma önceliğinin üstesinden gelmek.

  1. Öncelik: Pozitif Zihinsel Yaklaşım

    Çoğumuz ıssız bir adada mahsur kalmak veya ormanda kaybolmak gibi hayatta kalma durumlarını düşündüğümüzde, zihnimiz genellikle hayatta kalanları zorlu günlere kendini hazırlamış hayatta kalma makineleri gibi hayal eder.

    Görünüşe göre, onlarca yıllık araştırma ve vaka çalışmaları, hayatta kalmanın fiziksel yönlerinin zihinsel yönlerinden bir adım geride olduğunu gösteriyor. Hayatta kalmanın psikolojisi X faktörüdür ve bu, pozitif bir zihinsel tutumu (PMA – Positive Mental Attitude) sürdürmek anlamına gelir.

    PMA, bir zihinsel dayanıklılık pınarı, yeniden çerçeveleme, odaklanma becerisi, güç, amaç ve perspektifle tanımlanan bir esneklik sağlamakla ilgilidir. Kahkaha ve minnettarlık, hayatta kalanların hikayelerinde tutarlı olan PMA’nın iki bileşenidir ve bunları daha sık olarak günlük iş hayatınıza eklemenizi öneririz.

  1. Öncelik: İlk Yardım (Kendiniz ve Diğerleri için)

    Vahşi doğada hayatta kalmanın ekstra zorlu bir unsuru da yanıklar, kesikler, sıyrıklar, burkulmalar, kırılmalar veya sarsıntılar gibi yaralanmalardır. COVID-19’un sebep olduğu dalgalanma etkisinden etkilenen kuruluşlarda ve ailelerde, “yaralanma mekanizmaları” olarak; saatlerde azalma, kaybedilen ücretler, indirimler, evde eğitim zorlukları ve durgunlaşmış müşteri ilişkileri gibi problemler sayılabilir.

    Lider olarak rolünüz ilk önce kendinize elinizden geldiğince iyi bakmaktır. Kişisel bakım, bencilce değildir. Kendinizi “yaralı” meslektaşlarınıza kritik ilk yardımı sağlayacak şekilde konumlandırın. Her havayolu uçuşunda size talimat verildiği gibi, önce maskenizi takın. Daha sonra, tepkisel olarak “savaş ya da kaç” ı seçmek yerine, ihtiyacı olanlarla “ilgili, eğitimli ve arkadaş olmayı” seçebilirsiniz.

  1. Öncelik: Ateş Yakabilme Becerisi

    Bu, vahşi doğada hayatta kalma derslerinin insanları en çok heyecanlandıran bölümüdür. Bu heyecanın bir kısmı, kişilerin nihayet temel araçlarla kendi ateşini başlattığında elde ettikleri coşkudur. Diğer kısım ise ateş ve sıcaklığın zihin sağlığı üzerindeki etkisidir.

    Bu benzeri görülmemiş günlerde, birçok yönden liderin zanaatı, ateşi yakabilmektir. Amaç, misyonla bağlantı, fark yaratmak – bunlar, ateşin organizasyonel eşdeğeridir. Bizi meşgul eden ve bizi sıcak tutan şeylerin çoğunu söndürmekle tehdit eden bir virüs krizinin zemininde hayatta kalmanız, kendinizi ve başkalarını hayatta tutmaya ve işte, evde alevini sürdüren misyon ve anlamın farkında olmaya bağlıdır. Toplumda “ateşe” nasıl bakabileceğiniz ve onun daha güçlü ve parlak bir şekilde nasıl yanmasını sağlayabileceğiniz konusunda bilinçli olarak düşünmeli ve hareket etmelisiniz.

  1. Öncelik: Sinyal Verme

    Doğa yürüyüşleri ve vahşi doğa ile ilgilenen herhangi bir kişi size ıslık ve sinyal aynasının vahşi doğada sahip olunması gereken şeyler olduğunu söyleyecektir (listede en son yiyecek ve su vardır). Neden? Sinyal verebilme; etkili bir şekilde yardım çağırabilmenize ve kurtarma ekiplerinin sizi kurtarmasına nasıl yardımcı olmanıza yarayacaktır. Ne yazık ki sıklıkla, kendimizi bir krizden kurtulmaya çalışırken bulduğumuzda, önce tek başımıza yol almaya çalışırız. Kayıp bir yürüyüşçü gibi, yardıma ihtiyacınız olduğunda bir sinyal gönderin. Bir krizden kurtulmak tek kişilik bir aktivite değildir. Yardım istemek hiç de bir zayıflık işareti değildir – aslında tam tersidir.


Bu d
ört vahşi doğada hayatta kalma baskısını ve önceliğini içselleştirerek kabul ederseniz;, işleri kendiniz, arkadaşlarınız ve aileniz, ekipleriniz için daha iyi hale getirebilir ve hatta çaba ve deneyimlerinizle gelişebilirsiniz.


To read the original version of the article, please visit Association for Talent Development website:
www.ccl.org/articles/leading-effectively-articles/communicating-in-a-crisis-what-when-and-how