Bu yazıyı ortalama 3 dakikada okuyabilirsiniz.


“Daha iyi bir Dünya için retorik iyimserliğin ötesine geçmek… Artık karar verme şeklimizi değiştirmemiz gerekiyor.”

  • COVID-19 sonrasını yönetebilmek ve dünyanın en büyük sorunlarının üstesinden gelebilmek için, karar verme şeklimizi değiştirmeli ve gelecek hakkında daha bilgili hale gelmeliyiz
  • COVID-19’un İtalya’daki etkisine dair yapılan sistematik analiz, karmaşık dünyamızla yüzleşmek için gereken dört beceriyi vurgulamakta:
  • Gelecek okuryazarlığı, tahmin, sistemsel düşünce, ve stratejik öngörü, giderek daha önemli beceriler haline geliyor.

Pandemi, her şeyden önce bir insalık trajedisidir, ancak aynı zamanda toplumlarımızın üzerinde yükseldiği taşıyıcı kolonları da sarsmaktadır. Gezegene yönelik bu şok, bizi farklı ve -umarız- daha iyi bir dünyaya götürecek büyük değişikliklere dair beklenti de oluşturdu. Peki bu değişikliklere nasıl hazırlanmalıyız? Nereye ve hangi önceliklerle müdahale etmeliyiz? Yakalamamız gereken fırsatlar ve azaltmamız gereken riskler nelerdir? Neyin iyileştirilmesi, neyin dönüştürülmesi gerekiyor? Bu soruların yanıtlanabilmesi için geleneksel yaklaşımlar yeterli olmayacaktır, yeni becerilere ihtiyacımız olduğu kesindir.

1. Gelecek okuryazarlığı 

Dünyanın her zamankinden daha hızlı değiştiği bir dönemde yaşıyoruz, yapılacak herhangi bir değişikliğin küresel seviyede devasa etkileri olabilir zira hepimiz birbirimizle giderek artan bir oranda bağlıyız. Toplumlarımızın bu zorlukla daha iyi mücadele edebilmesi için “gelecek okuryazarlığı” becerisine daha çok sahip olması gerekecek.

Bu beceri geleceği daha iyi hayal etmemizi ve anlamlandırmamızı sağlayacak ve bu sayede beklenti yönetimi, gelişme isteği, hedeflere ulaşmak için plan yapma, finansal kararlar almayı harekete geçirebileceğiz.

2. Sistemsel Düşünce

Covid-19 ‘un etkilerinin getirdiği zorlukların hemen hepsi “sistemler”le ilgildir. Sistem üç temel şeyden oluşur: Kapsam veya işlev, parçalar ve ilişkiler. Sistem odaklı düşünme, tüm kalıpları daha net hale getirme, sorunları anlama ve bunlarla etkili bir şekilde nasıl yüzleşeceğinize dair bir düşünce yapısıdır.

3. Tahmin

Bu kavramı açıklamadan önce gelin birkaç şey üzerinde birlikte düşünelim; şu anda, geleceğe dair sinyalleri algılayabiliyoruz. Ancak bu sinyaller şu anda net olmayıp, ancak şartlar el verdiğinde gözlemlenebilir kanıtlara dönüşebilecektir. Dolayısıyla açıkça göremesek de birden fazla gelecek olasılığı şu an gelişmektedir.

Beklenti becerisi, bu olası gelecekleri nasıl tanıyacağımızı öğrenmemizi ve şu andaki kararlarımızı ve eylemlerimizi şekillendirmek için bu artırılmış bilinci kullanmamızı gerektirir. Uygulamada bu, alışkanlıklarımızı ve davranışlarımızı sürekli değişen bir dünyaya daha iyi hazırlanacak şekilde değiştirmek anlamına gelir.

4. Stratejik Öngörü

Önümüzdeki yıkıcı değişiklikler, beraberinde bazı seçimleri ve kararları getirecek ve bunlar, gelecekteki dünyanın nasıl gelişeceğini etkileyecek.

Ama dümenimizi önce hayatta kalmaya ve sonra umarım bu zorlu değişim denizindeki fırsatlardan yararlanmaya göre nasıl ayarlayabiliriz? Hükümetler, işletmeler, organizasyonlar ve insanlar değişimi ve geleceği daha iyi anlamak için yeni bir stratejik düşünme tutumu edinmek zorunda, çünkü hepimiz bugünden çok farklı bir gelecekte yaşıyor ve çalışıyor olacağız.

Stratejik öngörü ve daha genel olarak “Gelecek Çalışmaları”, alternatif geleceklerin araştırılmasına kadar genişleyen ve olası, makul, ve tercih edilen geleceklerin altında yatan dünya görüşlerini araştırmak üzerine derinleşen disiplinlerdir.

2022’de hangi yetenekler rağbet görecek?

Geleceğin şimdiki zamanın bir devamlılığı olacağı varsayımından, geleceğin değişkenliğinin ve çokluğunun daha iyi anlaşılmasına doğru ilerlemek, alternatif geleceklerin sonuçlarını öngören geleceğe yönelik stratejiler geliştirmemizi sağlayacaktır.

Nihayetinde ihtiyacımız olan şey, reaktif bir yaklaşımdan öngörülü bir yaklaşıma doğru kültürel bir sıçramadır. Ancak bunun, yukarıda saydığımız becerileri liderlerin, politika yapıcıların, öğretmenlerin ve her bireyin beceri setlerine yerleştirmeyi başarırsak mümkün olacağına inanıyoruz.

Bugün, bizi daha iyi, ülkelerin insanları daha güvenli, daha mutlu ve sağlıklı kılmak ve onlara eşit muamele etmek için işbirliği yaptığı bir dünyaya götürecek o büyük atılımı yapma şansını yakalayabiliriz.


To read the original version of the article, please visit World Economic Forum website:
www.weforum.org/agenda/2020/08/the-four-skills-to-make-the-world-better-after-covid-19