Bu yazıyı ortalama 3 dakikada okuyabilirsiniz.


Çalışanların firmanıza olan bağlılığını artırmak ve üretkenliği artırmak mı istiyorsunuz? Eğer cevabınız evet ise, çalışanların iş ve özel hayatının çatışmalarını daha iyi yönetmelerine yardımcı olabilirsiniz.

Araştırmalar, insanların iş dışındaki taahhütlerini destekleyen bir kültür de dahil olmak üzere, çalışanların refahını artıran şirketlerin daha üretken ve karlı olduğunu defalarca ispatlamıştır. Aynı zamanda, bu yaklaşım kuruluşlara en iyi yetenekleri çekme konusunda daha fazla fırsat, daha düşük iş devir oranları ve daha düşük sağlık maliyetleri sağlamaktadır.

Öyleyse neden bu kadar çok iş-aile politikası yetersiz kalıyor ve çalışanları ve işverenleri onların değerlerini o kadar çok merak ediyor?

Bu makalede, şu anda geçtiğimiz stresli olan bu dönemde özellikle önemli bir konu olan İK departmanlarının ve liderlerinin çalışanların iş-yaşam çatışmalarını dengelemelerine ve yılmazlıklarını artırmalarına yardımcı olmak için neler yapabileceklerine dair bazı ipuçları vereceğiz.

Dengeli Liderler Daha Yüksek Performans Gösterir mi?

Geleneksel bilgelik, kendini tamamen bir amaca adamanın genellikle karşılığını aldığı durumlardır. Ancak, kariyer başarısı için yaşam dengesini feda etmek sadece geri tepebilir. Araştırmalar, daha fazla saatler çalışmanın üretkenliği artırmadığını, tükenmişliğe yol açtığını ortaya çıkardı.

İşe daha fazla zaman harcamak kişinin iş etkinliğiyle doğru orantılıysa, meslektaşları tarafından sağlıklı bir işe ve yaşam dengesine sahip olarak değerlendirilen liderler düşük puanlar alacaktı.

Fakat aslında olması gereken bunun tam aksidir. İş arkadaşları tarafından daha sağlıklı iş ve yaşam dengesi sahibi olarak değerlendirilen liderler, rollerinde önemli ölçüde daha etkili görülmektedir.

Çalışanların İş – Özel Hayat Çatışmalarını Dengelemesine Yardımcı Olma

Ne yazık ki birçok şirket, insanlara iş hayatı çatışmalarını daha iyi yönetmenin üretkenliği artıracağı fikrine inanmıyor.

Bunun aksine; beşeri sermayeyi etkin bir şekilde kullanan üretken kuruluşlar, istihdam ilişkilerine daha uzun vadeli bir perspektif ile yaklaşır. Kaliteli insan kaynakları, kurumun temel yetkinliği olarak görülmektedir. İnsanlar, yalnızca en aza indirilecek maliyetler olarak değil, beslenecek ve geliştirilecek varlıklar olarak görülmektedir.

Gerçek şu ki, çalışanlar sağlıklı çalışma ortamlarının bir parçası olduklarında işlerine ve özel yaşamlarına daha fazla dahil olurlar. İş ve aile faaliyetleriyle enerjik bir bağ kurarlar; bu da hem işte hem de iş dışında bağlılıklarını, üretkenliklerini ve etkinliklerini besler.

Bu nedenle, iş-yaşam çatışmalarını yalnızca politikalar veya faydalar açısından düşünmek yerine, kurumdaki İK ekipleri, üst düzey yöneticiler ve liderler, işveren ve çalışan çıkarları arasında daha büyük bir uyum oluşturmaya odaklanmalıdır.

Çalışanların refahını belirleyen en önemli 3 faktör şunlardır:

  1. Çalışanlar, iyi bir iş için takdir ve değer gördüklerini hissederler. İşlerinin yeteneklerine ve ilgi alanlarına uygun olduğuna inanıyorlar. Bu, çalışan motivasyonunu artırmanın anahtarıdır.
  2. Çalışanlar, işverenleri ile “istihdam ilişkisinde karşılıklı olumlu sosyal değişim” aracılığıyla kariyer yapabileceklerine inanıyor. Bu, adil bir şekilde ücret aldıkları ve iş taleplerinin aşırı olmadığı anlamına gelir. İşlerini yerine getirmek için kişisel ve ailevi refahlarını feda etmek zorunda olduklarını düşünmezler. İnsanların iş-yaşam “dengesi” ve sınırları üzerinde bir kontrol hissine sahip olmalarını sağlamak, çalışan bağlılığını önemli ölçüde güçlendirmeye de yardımcı olabilir.
  3. Kariyerlerinde yaşam boyu istihdam edilebilir ve çevik öğrenmelerini sürdürmeyi sağlayacak beceri ve bilgiler geliştirmek, refah göstergelerinden biridir.

Kurumunuzun veya departmanınızın, çalışanlarınıza yılmazlık inşa etmeleri için donatarak, dolayısıyla performanslarını artırarak, çalışanlarınıza herhangi bir iş-yaşam çatışması duygusunu yönetmelerine gerçekten yardımcı olup olmadığını düşünmek isteyebilirsiniz.

Buna ek olarak kuruluşlar, stresi yönetmelerine ve en yüksek performansı teşvik etmelerine yardımcı olan araçlar ve rutinler oluşturmalarına yardımcı olarak, iş-özel hayatı çatışmalarını daha iyi yönetmek için yeni stratejiler arayan çalışanlarına doğrudan destek sağlayabilir.


To read the original version of the article, please visit Center for Creative Leadership website:

How to Help Employees Manage Work-Life Conflict