Bu yazıyı ortalama 4 dakikada okuyabilirsiniz.


Cinsiyet eşitliği ve daha fazla kadının lider olarak yetişmesi, uzun süredir gündem olan konulardır. Farkındalığın artması ve cinsiyet üzerine tartışmalar tabii ki iyi bir şeydir, fakat bu gürültü, aslında gerçek eylem ve ilerlemenin eksikliğini gizlemekte midir? Halen daha liderlikte kadının temsilinden ödemede eşitliğe kadar uzanan iş yerindeki eşitliğe dair verilen sözlerin tutulması konusunda önemli bir gecikme bulunmaktadır.

Eğer şirketler, işlerin yürütülmesinde kültürü bir öncelik haline getirirlerse eşitlik süreci hızlanabilir. Kadınların sınırlarını zorlama ve seslerini çıkarma konusunda cesaretlendirilmesi sürecin hızlanmasına yardımcı olabilirken, tüm işverenlere aksiyon alırken ve problem çözerken eşit bir şekilde odaklanılmalıdır.

Kurumların, kadınların gerçek potansiyellerine ulaşabilecekleri bir alan yaratma yolunda mevcut durumla mücadele etmelerinin 4 yolunu sizler için derledik:

1. Ödeme ve sosyal haklar ilgi çekici olabilir, fakat bir kadının kalmasını sağlamak için daha fazlası gerekir.

Günümüzde sağlıklı bir iş ortamı yaratabilmek için çalışanların ne istediğini bilmek oldukça önemlidir. Yaklaşık 15.000 kişiyle yapılan bir ankete göre, çalışanlar şirketlerin ödemeden daha fazlasına önem verdiklerini belirtmişlerdir.

Günümüzde çalışanlar, hayatlarının geri kalanında olduğu gibi işte de “tüketimi” bekliyorlar. Bireysel seçim ve tercihler yalnızca kişisel değil, aynı zamanda profesyonel hale gelmiştir. İş ve kişisel yaşam artık birbiriyle bağlantılıdır. Gelecek nesil zorlu işleri, yetenek gelişimini ve esnekliği talep ediyor. Kadınlar ev yaşamlarında duygusal iş yükünün büyük bir çoğunluğunu ücretsiz bir şekilde üstlenirken, zorlu işlerin esneklikle gelmesi konusu kritiktir.

Kişilerin istedikleri yerde istedikleri zaman çalışma konusu yalnızca kadınların yükünü hafifletmez, aynı zamanda erkeklere de hitap eder. Bu çalışma yöntemi ile kadınlar ev-iş dengesini daha sağlıklı kurabilirken erkekler de aileleriyle zaman geçirme, seyahat etme ve yeni yetkinlikler edinme konusunda esnekliğe sahip olmaktalardır.

2. Sıradaki kişiye odaklanın

Kadınlar, dünyadaki yetenek havuzunun yüzde 50’sini oluşturmaktadır. Birleşik Devletler’de üniversite mezunu iş gücünün yüzde 50,2’lik oranını kadınlar oluşturmaktadır. Eğitim seviyesi konusunda erkekleri geride bırakmaları rağmen, kadınların yalnızca %25’i liderlik görevini üstlenebilmektedir. Soru basit, yedek kulübesinde bekleyen kaç kadın lider bulunmaktadır?

Bu durumu ele alabilmek için, şirketlerin pozisyonlardaki cinsiyet kalıplarını yıkarak, kadınların geçmişte sıkışıp kaldığı iletişim, İK ve destek rollerinin dışına çıkabilmeleri için önlerini açmalılardır.

Kadınların liderlik yolunda hızlanmaları için, öncelikle kurumsal basamaklara tırmanmak için nelerin gerektiği belirlenmelidir. Başarılı bir genel müdür olmak için yoğun finans bilgisi gerekli midir? (Eğer bu soruya cevabınız evet ise, verilerin farklı bir sonuca vardığını belirtmek isteriz.) Belirlenmiş ofis saatleri çalışanların üretkenliğini arttırır mı? Soru yönteminizi değiştirerek neden işe yaramadığını değil, nasıl işe yarayacaklarını sorgulayın. Kadınlara hangi alanda gelişime yönlendireceğiniz konusunda açık olun ve teknik ve operasyonel alanlarda yetenek ve deneyimlerini geliştirmelerine yardımcı olun.

 

 

 

3. Geleceğin bir yetenek dünyası olduğunun bilincine varın.

Dijital toplum, dinamik bir toplumdur. Yeni roller ve yetkinlikler yaratan yeni teknolojiler, diğer rollerin kaybolduğu hızda düzenli olarak pazara girmektedir. Günümüzde büyük bir çoğunluk tarafından kabul gören rollerin küçük bir kısmı gelecekte tamamen yok olacakken, bunun yanında rollerin tamamı yüzde 100 değişime uğrayacak. Yeteneğe dayalı bir ekonomide, ne kadar bildiğinizden çok yeni öğrendiklerinize ne kadar uyum sağlayabildiğiniz önem taşımaktadır.

Keskin bir zıtlıkla, iyi tasarlanmış değerlendirmelerle desteklenen profesyonelce tasarlanmış mülakatlar, işe alımın kalitesini artırırken önyargıyı azaltır. Bu mülakatlar, insanların yetenek ve potansiyelleri ile rolleri en iyi şekilde eşleştirilmesine ve tüm adayların eşit şartlarda değerlendirilmesine olanak sağlar.

4. Düşüncelerinizi ve dahiliyeti eyleme geçirin

İşgücüne bakımından kadınların ve erkeklerin sayısı yaklaşık olarak eşitken, kadınlar yönetim merdivenlerinin ilk basamağından itibaren terfi konusunda geride kalmaktadır. Dünya Ekonomik Forumu yaptığı araştırmalarda bu olasılıkları iyileştirmenin anahtarının, kıdemli liderlerin kadınların geride kalmadığından emin olmasının ardında yattığını ortaya koymuştur. Liderlerin söylemleri, eylemleri, nelere dikkat ettikleri ve nasıl liderlik ettikleri ile dahiliyetin bir öncelik olduğunu göstermeleri gerekir.

Dünya çapında yüz binlerce şirketin, gelişim ve elde tutma adına net bir planları dahi olmadan daha çeşitli çalışanları nasıl işe alacaklarını planlamak için zaman harcadıklarını görüyoruz. Burası kültür ve çalışma modellerinin devreye girdiği yerdir. Herkesin çalışmaya devam etmek istediği kapsayıcı bir ortam yaratmak, sadece politikalar ve işe alım uygulamalarından çok daha fazlasıdır; herkesin her gün kendini tümüyle işine verdiği ve değer verildiğini, duyulduğunu ve etki yaratabildiğini hissettiği bir ortam yaratılmalıdır.

Bir kurumun kadın liderlerin sayısını arttırmak için yapabileceği en güçlü şey “Bilinçli Dahiliyet” kültürü yaratmaktır. Önyargılar olmaksızın herkesi dahil etme bilinciyle yönetmek, düşünmek ve davranmak önemlidir.

Günümüzde geçmişe bağlı kalarak yola devam etmemiz mümkün değildir. Eşit ve kapsayıcı bir gelecek inşa etmek için çalışmaları en yüksek hıza çıkarmamız gerekir. Ekonomik büyüme, işe katılım ve gelecek nesillere buna bağlıdır.


To read the original version of the article, please visit World Economic Forum Website: https://www.weforum.org/agenda/2020/01/5-ways-companies-can-progress-more-women-into-leadership-roles